KORKU İLE KONTROL

Korku frekansına girmemek demek, dünyada korkunç şeylerin yaşandığı gerçeğini reddetmek demek değildir. Korkunç bir olay karşısında bile, onu daha üst bir bilinçle kabullenmek ve titreşim seviyesini düşüren frekanslardan korunmak demektir.

Dış dünyanızda sizin kontrolünüzde olmayan olaylar yaşanırken nasıl hissedeceğinizi kontrol edemeyebilir ve olumsuz hislere kapılabilirsiniz, fakat o hislere nasıl tepki vereceğinizi kontrol edebilirsiniz. Bu, duygusal zekanızın bir sonucu olan öz kontrol gücünüzdür.

Korku duygusu kök çakranızdaki enerji akışını bloke eden bir frekansa sahiptir ve eğer bu duygu halinde kalırsanız yaşam enerjiniz hızla tükenir. Aslında korku duygusal bir uyarı sistemidir: yaşamınızı tehdit eden durumlarda önlem almak için harekete geçmenizi sağlar. Fakat sürekli korku enerjisinde kaldığınızda auranız hasara uğruyor ve siz dışardan kolayca kontrol edilebilir ilkel bir bilinç durumuna giriyorsunuz. Bu, dünyayı yönetmek isteyen negatif güçlerin tam da istediği şey değil midir?

Gizli negatif dünya yöneticilerinin, bu virüsün yayılmasından daha fazla ihtiyaç duydukları şey, korkunun yayılmasıdır. Onların tarih boyunca insanlık üzerinde kurdukları kontrol mekanizmaları korku ile çalışır. Ve yükseliş süreci hızlanırken, daha fazla korku oluşturmak için daha fazla kaos ve felaketin gerçekleşmesine ihtiyaç duymalarının sebebi budur.

Her zaman titreşim seviyenizi vurguluyorum, çünkü sizden daha düşük titreşim seviyesine sahip bir virüsün size tesir edemeyeceğini bilmenizi istiyorum. Bu kozmik bir kuraldır ve bunu merkezinizde kalarak ve size pozitif enerji veren ruhsal kanallarınıza olan bağlantınızı güçlendirerek başarabilirsiniz.

3B’nin “hayatta kalmak için savaşma” bilincinden, 5B’nin -ölüm de dahil- bütün yaşam deneyimleriyle barışık olan huzurlu bilincine geçin. Ve bu huzur enerjisini sevgi enerjisine ulaşmak için kullanın.

Kozmik sevginin çözemeyeceği bir sorun yoktur. Çünkü her şeyi yaratan kaynağın enerjisidir. Bu yüzden her şeyi onarma gücüne sahiptir, olumsuzluklarla dolu bu dünyayı bile...